Binlerce kişi Londra’da gösteri yaptı. Bu, seçilmemiş Başbakan Boris Johnson'ın parlamentoyu askıya almasının önemli bir sonucuydu. Bazıları için ona diktatör yaftasını kazandıran bir hareket oldu.
İşçi partisi lideri Jeremy Corbyn’in bunu bir fırsat olarak görüp protestoları desteklemesi de sakıncalı olarak görülebilir. Bu demokratik olmayan eylemin nasıl solcu ve doğru bir mesele haline gelebileceğini de gösteriyor. Salı günü başlayan bir haftalık süre içinde olanlar, seçimleri kazananlar da dahil olmak üzere pek çok konuyu yeniden belirleyecek gibi görünüyor.
- 1 Milyar Dolarlık Bitcoin Aktarımı Kimle İlgili?
- Ripple Yöneticilerinden biri daha istifa etti
- Brave “Sponsorlu Görseller” Özelliğini Başlattı
- Tom Lee : 2020’de Kriptonun Geleceği Aydınlık
- Wikipedia Erişim Engeli Kaldırıldı
Seçimle ilgili olarak hala havada kalan pek çok konu mevcut. Ancak seçim kampanyası sırasında çok şey değişebilir. Muhtemelen herkes 31 Ekim’den önce böyle bir seçim yapmak istiyor, ancak Başbakan Boris Johnson bunu yapacak gibi görünmüyor.
Parlamentonun askıya alınması, bunun bir çeşit yarı diktatörlük olduğunu ve Boris’in işaret ettiği yoldan gidilip gidilmeyeceği merak ediliyor.
Böyle bir durumda diğer Avrupa ülkeleri de aynı şekilde davranır mıydı ve bu durum İngiltere’nin AB ile olan ilişkisini nasıl etkilerdi? Bu yüzden seçim çok daha yakın olacak ve Brexit'ten önce gerçekleşmezse muhafazakarlar tarafından kaybedilmiş bir seçim olabilir.
Boris, Churchill'le aynı kaderi iyi paylaşabilir. Tek bir görev için kullanıldı. Avrupa Birliği’nden çıkıldı ve böylece görevini de tamamlamış olacak.
Halen, Avrupa Birliği anlşamasından İngiltere'nin çıkması muhtemel görünüyor. Coinbase gibi şirketler Avrupa’ya göz kırptıkça, Fintech’in tacını da tehlikeye atabilir. Boris çok iyi bir müzakereci gibi görünmüyor. Aslında, görünenden çok daha fazla insan ondan hoşlanmıyor olabilir.
Kaynak: Trustnodes