Orta Doğu’daki çatışmalar ve ABD’de yaklaşan başkanlık seçimlerine dair belirsizlikler, altının ons fiyatını yukarı çekiyor. İsrail ve Filistin arasında artan gerilimle güvenli liman arayışı artarken, jeopolitik risklerin yanı sıra ABD ve diğer gelişmiş ülkelerde yükselen borç seviyesi de yatırımcıları altına yönlendirmekte. Bu yıl, altının ons fiyatı 35 kez rekor tazeleyerek yatırımcılar için cazip bir seçenek haline geldi.
Altında Rekor Artışlar: Yılın En Güçlü Performansı
Altının ons fiyatı, yılın başından bu yana %33’lük bir yükseliş gösterdi. Yıla 2 bin dolar seviyesinden başlayan altın, Ekim ayında 2 bin 758 dolara kadar çıkarak son 45 yılın en güçlü yıllık performansını sergiliyor. Analistler, yıl sonunda altının 3 bin dolar seviyesine ulaşabileceğini belirtiyor. Bu beklentinin ardında faiz indirimleri, merkez bankalarının güvercin tutumu ve dünya genelinde süren ekonomik belirsizlikler yer almakta.
ABD Seçimleri ve Altın Talebindeki Artış
ABD başkanlık seçimleri yaklaşırken, Demokrat Parti adayı Kamala Harris ve Cumhuriyetçi aday Donald Trump arasında başa baş bir yarış söz konusu. Trump’ın seçim vaatleri arasında vergileri düşürme ve gümrük vergilerini artırma planları, enflasyonu yükseltme potansiyeline sahip. Bu durumun da altın fiyatlarını daha yukarı çekebileceği düşünülüyor. Tarihsel olarak kriz dönemlerinde güvenli liman olarak görülen altın, küresel ekonomik dalgalanmalara karşı bir koruma aracı olarak tercih ediliyor.
Merkez Bankalarının Altın Alımları
Merkez bankaları, özellikle Fed’in faiz indirim politikasına yönelik beklentilerle altın alımlarını sürdürüyor. Fed’in son faiz indirimiyle %4,75-5,00 seviyesine çekilen politika faizi, altın talebine pozitif yansıdı. Çin Merkez Bankası, yılın başında rekor alımlar yaparken, eylül ayına kadar artış eğilimini korudu. Analistler, merkez bankalarının bu eğilimi korumasıyla altının orta vadede güçlü kalacağını öngörüyor.