Türkiye'nin dış ticaret açığındaki yeni rekor, son dönemde ekonomi gündemini meşgul ediyor. Hükümetin ihracatı artırma hedefleri doğrultusunda gerçekleştirdiği çalışmalar, bir ayda %51 artan dış ticaret açığı rakamlarıyla boşa çıkıyor. Peki, ihracat neden beklenen patlamayı gerçekleştiremedi?
Dış ticaret açığı, Türkiye'nin ithalatının ihracatından fazla olması anlamına geliyor. Son açıklanan verilere göre, Türkiye'nin dış ticaret açığı Şubat ayında geçen yılın aynı dönemine göre %51 artarak 4,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatın artması hedeflenirken, ithalatın daha da artması ihracat rakamlarını geride bırakıyor.
Verilere göre Şubat'ta dış ticaret açığı 12,07 milyar dolar oldu. Yılın ilk iki ayı itibariyle dış ticaret açığı 26 milyar dolar seviyesine kadar yükseldi.
Türkiye, özellikle son dönemde pandemi sürecinde yaşanan ekonomik zorluklar nedeniyle dış ticaret açığına sık sık maruz kaldı. Hükümetin alınan tedbirler ve ihracat artırıcı çalışmaları ise bu açığın kapatılmasına yönelik bir çaba olarak görülüyor. Ancak bu çalışmaların sonuçları, beklentilerin altında kalmaya devam ediyor.
İhracatın patlaması, öncelikle ihracat yapan şirketlerin üretim kapasitelerini artırmasına bağlıdır. İhracat artırıcı çalışmaların yanı sıra, ülkenin makro ekonomik yapısında da düzenlemeler yapılması gerekiyor. Bu kapsamda, dış ticarette rekabet gücünü artıracak yapısal reformlar da önem kazanıyor.
Bununla birlikte, ihracat artırıcı çalışmaların devam etmesi ve desteklenmesi gerekiyor. Yurt dışındaki pazarlara erişim imkanlarının artırılması, ihracat yapan firmaların desteklenmesi ve üretim kapasitelerinin artırılması gibi çalışmalar, ihracat patlamasını gerçekleştirmek için önemli adımlar olarak görülüyor.
Sonuç olarak, Türkiye'nin dış ticaret açığındaki yeni rekoru, ihracat patlamasının gerçekleşmemesi nedeniyle ortaya çıkmış durumda. İhracat artırıcı çalışmaların yanı sıra, yapısal reformlar ve destekleyici politikaların uygulanmasıyla, Türkiye'nin dış ticaret açığı sorunu aşılabilir.