14 Ağustos Pazartesi günü, metaverse platformu The Sandbox, planlanan bir etkinlikte dolaşımdaki arzının yaklaşık %16'sını serbest bıraktı. The Sandbox web3 ekosisteminde kullanılan SAND adlı yardımcı token, etkileşim ve işlemler için kullanılır ve maksimum 3.000.000.000 SAND arzına sahiptir.

Beklenen etkinlikte 332 milyon SAND serbest bırakıldı, bu da 129,9 milyon dolarlık fon anlamına geliyor. Son serbest bırakma ile birlikte SAND'ın %79'u şimdi dolaşımda ve sadece 616 milyon daha serbest bırakılacak. Tokenların bir sonraki serbest bırakılması 14 Şubat 2024'te planlanıyor.

Yayınlanan verilere göre, 71 milyon token takıma, 96,8 milyon token şirket rezervlerine gitti, 103 milyon token tohum satışı katılımcıları için serbest bırakıldı. Geriye kalan 37,5 milyon token danışmanlara ve 24 milyon token stratejik satış alıcılarına gitti; ancak, tüm tokenlar artık piyasada serbestçe işlem görebilir.

Artan arz genellikle fiyatı aşağıya çeker ve dağıtılan tokenların büyük bir kısmının satılacağı beklenir. Metaverse'e olan ilgi, Facebook'un adını Meta olarak değiştirdiği ve bu alandaki iddialı planlarını açıkladığı zaman yaşadığı heyecanın aksine %92 azaldı.

Şu ana kadar, SAND değerindeki yavaş düşüşüne devam ediyor, sadece küçük bir düşüşle. SAND şu anda 0,38 dolar seviyesinde işlem görüyor, bir ay önceki fiyatına göre %12 düşüş yaşadı ve Kasım 2021'deki tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 8,44 doların oldukça altında. Piyasanın, bu etkinliklerin önceden planlandığı için SAND'ın serbest bırakılmasını zaten fiyatlandırmış olması oldukça muhtemel görünüyor.

Hukuki Belirsizlik ve Gelişmeler Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), birçok altcoin'i menkul kıymet olarak etiketledi ve bu listeye SAND'ı da ekledi, The Sandbox'ın halkın yatırım yapmak için kullanacağı bilgileri sağladığını iddia etti. The Sandbox'ın Baş Operasyon Sorumlusu Sebastien Borget, bu iddiaları reddederek, "Bu davadaki karakterizasyonla veya SAND'ın orada bir güvenlik olarak nitelendirilmesiyle mutlaka aynı fikirde değiliz" dedi.

Bu arada, The Sandbox ile British Museum arasında bir ortaklık kuruldu. Bu ortaklık, British Museum'un 1753'teki kuruluşundan bu yana koleksiyonlarından çeşitli şeyleri yansıtan bir dizi dijital eser geliştirmeyi amaçlamaktadır. Dünyanın en geniş koleksiyonuna sahip olan ve aynı zamanda ilk kamu ulusal müzesi olan British Museum, The Sandbox ile işbirliği yaparak dijital alana genişlemeyi umuyor.

Bu işbirliği, dünya genelindeki ziyaretçilere British Museum'un koleksiyonlarından eserleri inceleme ve etkileşimde bulunma imkanı sunacak yeni sürükleyici deneyimler yaratacaktır. İşbirliği, müzenin tarihi değerini ve farklı eserlerini sergileyen dijital koleksiyonlar ve deneyimler oluşturmaya odaklanan British Museum'un lisans ortağı LaCollection'ı da içerir.

Borget, "Bu, dünyanın neresinde olursa olsun The Sandbox oyuncuları için, British Museum'daki insanlık tarihi, sanat ve kültür koleksiyonları hakkında bilgi sahibi olma ve bu harika koleksiyonlardan keyif alma için harika bir fırsat" dedi.

Hukuki belirsizliğin ve gelecekteki token serbest bırakmanın, British Museum işbirliği gibi olumlu gelişmelerle karşılanıp karşılanamayacağı henüz belli değil; bu, metaverse'e yeniden ilginin olup olmamasına bağlı olacak.