Yeniçağ gazetesi yazarı Evren Devrim Zelyut, "28 Mayıs sonrası neler olacak?" başlıklı yazısında, Türkiye'nin yaklaşan seçim öncesi ekonomik durumunu ve olası sonuçlarını analiz ediyor.

1- Bütçe açığı: Devletin gelirleri ve giderleri arasındaki fark -382 milyar dolar. Zelyut, bu açığın yıl sonuna kadar 1 trilyona ulaşabileceğini ve açığın kapanması için zamlar ve yeni vergilerin gelebileceğini belirtiyor. Bu durumun halkın satın aldığı malların ve hizmetlerin fiyatlarını artıracağını iddia ediyor.

2- Kur Korumalı Mevduat: Zelyut, Erdoğan'ın faizleri düşürme politikasına rağmen enflasyonun durmaması sonucu Lira'dan büyük bir kaçış yaşandığını ve bunun sonucunda Kur Korumalı Mevduatın 2 trilyon 398 milyara ulaştığını belirtiyor. Bu durumun faizlerin artmasına ve dolayısıyla enflasyonun artmasına neden olabileceğini ifade ediyor.

3- Merkez Bankası bilançosu: Merkez Bankası'nın borçları, yani swaplar, 60 milyar doları bulmuş durumda. Bu durumun döviz kuru üzerinde baskı oluşturabileceğini ve kurun artabileceğini belirtiyor.

4- M1 Para Arzı: Türkiye Merkez Bankası tarafından basılan para miktarı 2021'de 1,1 trilyon TL iken, şimdi 3,6 trilyona ulaşmış durumda. Zelyut, karşılıksız basılan paranın da enflasyon demek olduğunu ifade ediyor.

5- Borçlanma: Sürekli borç alınan bu sistemi fonlamak zorunda kalındığını belirten Zelyut, 2018 yılında 1 trilyon TL olan borcun şu anda 4,5 trilyon TL'ye çıktığını belirtiyor. Bu durumun da zamlarla vatandaştan çıkacağını ifade ediyor.

Sonuç olarak Zelyut, eğer Erdoğan seçilirse, konut ve araç almanın zorlaşacağını, kıymanın kilosunun 500-600 TL olabileceğini ve kira fiyatlarının da artacağını belirtiyor. Zelyut, seçimin sonuçlarının bu faktörlere bağlı olduğunu ve kararın halkın elinde olduğunu belirtiyor.