Ağustos 2020 tarihinden itibaren ilk kez dolar, Türk lirası karşısında 7 liranın altına geçen haftalarda düşmüştü. Ancak daha sonra ABD tahvil getirilerinde 1,40’un üzerine çıkmış olan yükseliş, gelişmekte olan ülke para birimlerine etkilerine yönelik endişeler kapsamında yeniden yönünü yukarıya doğru çevirdi.

Bu durumun yanında Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanı olduğu dönemdeki TCMB rezervlerine yönelik tartışmaların da eklenmesi ile birlikte Merkez Bankası, zorunlu karşılıklar üzerinden 200 bp sıkılaşmaya gitti ve gelişen ülke para birimleri arasında negatif ayrışma yaşadı. Tüm bu etmenler doların tekrar yukarıya hareketlenmesine neden oldu.

Dolar Yükselişini Sürdürecek mi?

Analistlere göre rezerv tartışmalarının yanında enflasyonun da yüzde 15’i geçmesinin beklendiği Mart ve Nisan aylarında doların yükselme eğrisi devam edebilecek. 25 Şubat’ta 7,17 TL seviyesinden işlem gören doların seyrine özellikle piyasalardaki siyasi gelişmelerin yanında aşı süreci, ABD ve AB ile olan ilişkiler de önem taşıyor. Diğer yandan kurdaki yükselme seviyesine karşılık Türkiye’nin risk primini ifade eden CDS’ler de 300 baz puanın altında kalıcı bir seviye izliyorlar.

Bu veriler kapsamında doların oynak bir grafik çizeceği yorumcular tarafından dile getiriliyor. Özellikle yakın zamanda tekrar 7 TL altına düşüş göstermesi çoğu yorumcuya göre beklenmiyor. İç siyasette parti kapatma konularının gündeme gelmesi halinde ise dolar çok daha fazla bir artış göstererek ani yükselme yaşayabileceğine işaret ediliyor.