Son beş günlük fiyat çizelgesine bakıldığında ETH’nin fiyatının yüzde 33 oranında değer kazandığı görülüyor. Bu veriler kapsamında bazı alıcılar aşırı kaldıraç kullanımına başladılar. Kaldıraç oranının artması her durumda olumsuz sonuçlar doğurmuyor. Fakat kısa vadeli ticaret sözleşmeleri için bir uyarı niteliği de taşıyor.

ETH fiyatının yukarıya yönlü uzun süredir hareket etmesi devam ediyor ve özellikle bin 500 dolarlık psikolojik engelin aşılması sonrasında rekorlar da peşi sıra geliyor. Piyasanın aşırı iyimser havada olup olmadığını anlamak için de belirli noktalara dikkat etmek gerekiyor. Bunun başında ise vadeli işlem primi, başka bir deyişle vadeli işlem sözleşmesi ile normal spot piyasa arasındaki fiyat farkının ölçülmesi geliyor. Üç aylık vadeli işlemler tipik olarak yıllık yüzde 6 ile 20 prim ile işlem görmesi gerekiyor. Satıcılar da uzlaşmayı erteleyerek daha yüksek fiyatlar talep edebiliyorlar ve bu durum da fiyat farkına neden oluyor.

Satıcılardan Tasfiye Gelmedi

Yüzde 20’nin üzerinde sürdürülebilir özellik taşıyan primler alıcılar için aşırı kaldıraç olduğunun bir göstergesi haline geliyorlar. Bu durum, büyük satışların ve Pazar çöküşlerinin de önünü açıyor. Benzer yönlü bir hareket de geçen Ocak ayında yaşanmış ve ETH fiyatı yüzde 27 oranında düşmüştü. ETH’nin 2 bin dolar seviyesine ulaşacağına inanlar bu bakımdan yüzde 33 fiyat artışında açık pozisyonun miktarının arttığını bilmeliler. Bu durum ise uzun vadeli yatırımcılar için güven işareti olarak yorumlanabilir.